bugün

entry'ler (151)

benim tatlı kanserim

(bkz: beşiktaş)

deron williams

sana gitme demeyeceğim
ama gitme be deron williams
adını unutmayacağız,
sende unutma be williams.

ait olduğu galaksiye geri dönüş yaptı; kaldığı süre içinde yıldız tanımının bize yanlış öğretildiğini göstererek, 0 egosu ve yaptıklarıyla hep hafızaların en güzel yerinde kalacak olarak.

olmasaydı sonumuz böyle.

steve jobs

-Her gününü hayatının son günüymüş gibi yaşarsan, günün birinde haklı çıkarsın.

-ölüm, hayatın en güzel icatlarından birisi. hayatın değişim ajanı.

bunları diyen bir adam ölünce; kesin bir bildiği var, bizim çakmadığımız bir şeyi çaktı ondan öldü diyor insan.

şu videosuyla hatrımda kalacak sanırım: http://www.dailymotion.co...steve-jobs-dan-hayat_tech

uludağ sözlük beş yaşında zirvesi

sırayla gözlemlerimi özetlemek gerekirse;

kapıda istisnasız herkes birbirini inceden inceye süzüyordu. tipe bak lan bundan yazar olur mu, vay aq babam yaşında adam gibi duygulara bürünenler gözden kaçmadı.

burada şahit olduğum muhabetler ise abi rusların vodkası yakmıyormuş bizim en iyi vodkamız onların en dandik vodkası, geçen okuduğum kitapta adamımı bıdı bıdı şöyle oldu sonra böyle oldu. neyse siz nasıl muhabbetler döndüğünü anladınız işte.

içeri girerken hemen sağ tarafta 4-5 kız zall'ın etrafında çember yapmıştı, hızla süzülerek geçtim. para bende, kız bende mesajını ise fazlasıyla aldık. *

içerdeki insanları en kolayından yaka kartını takanlar ve takmayanlar olarak ikiye ayırabiliriz. yaka kartını takanlar genelde ben dans edicem, ortamlara akıcam, nickimde bu kaynaşalım derdindeydi. * yaka kartını takmayanlar ise içerim ben müziğimi de dinler giderim, biraz cool takılayım ayaklarındaydı. tabii ki arada ergen hareketlerde bulunanlar çıkmadı değil ama onlarda görmezden gelinebilecek derecedeydi.

herkes kızlardan dem vurmuş, çirkin-paçozlar mıydı yoksa çok mu güzellerdi bilemeyeceğim ama bir zirve açısından kız-erkek oranı iyi harmanlanmıştı görüşündeyim. iki üç tane 50-60 yaş arası teyzemiz de vardı. onlarda büyük ihtimalle anneler yazar olsa açacağı başlıklar ın olabilirliğini gözümüze çarpmak için oradaydı. *

performanslara gelirsek;

luxus hakkında hiç bir fikrim olmayaraktan gittim ama gerçekten kendileri de fazlasıyla eğlenerek yaptıklarından, baya eğlendirdiler. enstrümanları çalanlar gayet başarılıydı. ayrıca klarnet çalan ablamızın hareketleri fazlasıyla tatlıydı, sesi gayet güzeldi ve harika çalıyordu o da.

salca f.d yi sahneye çağrırken işte karşınızda feridun düzağaç hobaaayy şeklinde bir tepki ile çağırınca, fd'nin de çıkınca ilk tepkisi eğlenmek için beni neden çağırdığınızı anlayamadım oldu. zaten fd konserinde eğlenmek niyetinde olanların çok yanlış yere geldiklerini bilmeleri gerekiyordu, sonra burdan gelip sallamışlar, olmamış.

yazılanları okuyunca sizinle akraba oluyoruz, çünkü bol bol küfrediyorum gibi bir şeyde söyledi ya da ben böyle anladım, birileri düzeltir elbet. bir de memleket meselelerine daha çok yönelin, bir abiniz olarak benden tavsiye notunu da ekledi.

kişisel olarak kimin konserine gitsem en sevdiğim şarkısını söylememe geleneğini f.d de sürdürdü ve beni vur ile buralardan gitme' yi söylemeyerek beni şaşırtmadı.

sonuç olarak katılım biraz daha fazla olabilirdi belki ama beklediğimden güzeldi. uğraşanların ve payı olanların emeğine sağlık.

he bir de tek süpriz olarak i was there yazılı buzdolabı zımbırtılarından dağıtıldı. başka da bir şey göremedim ben, merak edenler için belirteyim.

gelmiş geçmiş en iyi aşk filmi

(bkz: ah müjgan ah)

terör örgütü görevini yapıyor

terör örgütü görevleri olan orospu çocukluğunu yapmaya devam ediyor, bizde görevimizi yapmaya çalışıp analarını sikeceğiz demenin başbakancası.

kendisini sevmem ama adama bok atmak için de her demecini eveleyip, gevelemek saçma oluyor.

usis

kız olsa çok canlar yakabilecek, nazlı sistem. işleminiz sürüyor, lütfen bekleyiniz diye yarım saat bekletip işlem yapmayan, 50 kontenjanı açılan dersi 51 kişinin almasını sağlayabilen, sistem saatinin 1 saat geri olduğu ve bunu bilmeyen çoğu kişinin saat 12 de yırtınarak girmeye çalıştığı, işin orosposu olunca da herkesin derslerimi alır mısın diye peşinize düştüğü bir yıldız harikası !

tabi ki asıl heyecan ekle-sil zamanında olmakla birlikte, ilk etap ısınma turu havasında geçmektedir. en güzel yanı ise belirli bir zamana sadık kalmayarak artan kontenjanları yakalayan insanların yaşadığı duygu selidir.

4 internet tarayıcımla seni bekliyorum, Gel gel gel güzelim, Gel hiç acımayacak !

serdar kılıç

internet üzerinden mümkün olduğunca çektiği bölümleri takip etmeye çalışmış biri olarak sarıkamış faciasını anlattığı bölümü bu gece izledikten sonra bir kaç şey yazma gereği hissettim.

abicim naptın sen ya? okullarda iki üç cümle ile anlatırlardı olayı, empati yapabilme gücü yüksek halkımız anlardı zaten her şeyi. diziler vardı hani ayşe kıçını açtı diye reytingin bi yerine koyan, biz onları izlerdik. değer miydi bu kadar zahmete, üşümeye?

o kadar olayın içine girdikten sonra enver paşa'ya o kadarcık geçirmekle yetindin, şöyle dolu dolu bi saydırmadın ya benim içimde kaldı, neyse.

önünde saygıyla eğiliyor, göz yaşlarından sahipleniyorum.

son olarak; şu vücudunu daha çok göstermelisin abi, belki vücüt düşkünü kızlarımızda bu bahane ile bir şeyler öğrenir.

15 eylül 2011 beşiktaş maccabi tel aviv maçı

uzun bir süre sonra bütün türkiye'nin tek yürekle bir klüp takımını destekleyeceği maç olacaktır.

en azından öyle düşünüyor, israil takımını destekleyecek kadar fanatizme tutsak düşmediğimize inanmak istiyorum.

güzel futbol beklemiyorum ama taşkınlığın olmadığı, iyi mücadele ettiğimiz ve ne olursa olsun galip geleceğimiz bir maç olur umarım.

ek olarak;

1) bekler hücüma katılırsa rakip takımdan bir adamı da yanında sürükler. bu kanat oyuncularına rahatlık sağladığı gibi, hücüm varyasyonlarını da güçlendirir.

2) eğer defanstan topu alıp oyun kurmakla yükümlü adam bu topu çok geride alırsa orta saha oyuncuları ile arasında ki mesafe artacağından, pas hataları artar, takım ileri çıkmakta zorlanır. o yüzden defans çizgisi makul ölçüde önde olmalıdır.

3) eğer elinizdeki forvet oyuncusunun bitiriciliği çok iyi değil ve pasör özelliği üst düzeyde ise o adam tek forvet oynamaz. tek forvet oynayacaksa da orta sahaların hücüma katkı verip, ceza sahası içinde takımın çoğalması gerekir.

bunları bilmek için dahi olmak gerekmiyor, umarım carlos carvalhal özellikle şu 3 noktayı gözünden kaçırmaz.

söylese o ben söyleyemem

ne üzen ne de mutlu eden bir şarkı. nereye meyilliyseniz oraya çekiyor. o yüzden rakı sofrasına harika bir şekilde meze olacak nitelikte.

geç keşfedildiği için pişman da etmiştir.

diğer güzel şarkıları için;
(bkz: şüpheli şarkının şairi)
(bkz: filler ve çimen)
(bkz: arafta)
(bkz: hercai menekşe)
(bkz: kül hece)

gam kenarı

sadece sonundaki alıntı nedeniyle değil, yazının tamamında ıssız adam filminin etkisi olsa da içindeki bazı cümleler nedeniyle kendisinden beklemeyeceğim bir yazı yazmış, ancak seslendirme işine hiç bulaşmasa çok daha iyi olurmuş.

edit: imla. teşekkürler ahmakligindevrikhali.

ağladığınızda gözyaşlarınızı öperek silen sevgili

büyük ihtimalle ağlamaya kendisi neden olduğu için suçluluk duygusu ile yapacağı eylemdir.

ayrıca biri de çıkıp demiyor ki, öperek nasıl silinir? öperek içe çekilebilir ya da yalayarak silinebilir ama öperek nasıl siliniyor lan, bilmediğim bir şeyi mi biliyorsunuz?

ekşi duyuru

internetin kutsal yardım kaynağı benim için. başım sıkıştığında, işim düştüğünde elbet bir şekilde yardım eden birini buldum burada.

geçenlerde gecenin 3'ünde yardımıma koşup sabah 6 ya kadar benle uğraşan iki kişi buldum mesela. ertesi günde hala işin hallolmadıysa yardımcı olabilirim diye özel mesajlar geliyordu.

bir de enteresan sorular ve cevaplar sayesinde kutsal bilgi kaynağı rolünü de çoğu zaman başarıyla üstlendiğini ekleyeyim.

balığı ölmüş çocuk hüznü

sadece çocuklara has olmayan hüzündür.

eve geldiğinizde ilk iş olarak akvaryumun camını tıklatıp naber lan it diye sevdiğiniz, yemini attıktan sonra bitirene kadar seyrettiğiniz bir balığınız ölünce yaş kaç olursa olsun hüzünlendirir.

bira fm

ramazan dolayısıyla boş bira bardağıyla selam edip güldürmüştür, bir de astronot var zıplatıyorsun falan ama bi olayı yok herhalde. ayrıca bardağımın içine astronotu sokamadım, buradan yetkililere sesleniyorum.

neyse asıl diyeceğim bir playlist çıkıyor artık, oldu mu şimdi bu? hacı fm demişsin, radyo yani bu. radyo da bir sonra ki şarkıyı bilemiyor oluşun bu işin tadı. zaten bu şekilde açarım grooveshark'dan oluşturduğunuz listeleri ordan dinlerim, mallık yapmayın kaldırın onu evladım.

hee son olarak kesinlikle bir stereomood değil.

sözlükte mi bulanık görünüyor nee?

b12 vitamini

aklınıza bir web sitesi gelir mouse u ekranın aşağısından adres satırının oraya doğru götürürsünüz, tıklayıp adresi yazacak olursunuz ki hangi web sitesine gideceğinizi çoktan unutmuş olursunuz.

bir kitap okuyorsunuzdur, ancak sayfalar o kadar yavaş akıyordur ki sanki ilerlemiyordur. nedeni kitabın yazarından değil, sizdendir. çünkü konsantre olamayıp defalarca aynı sayfada başa dönüp, tekrardan okumuşsunuzdur. zaten biraz okuduktan sonra ulan amma yorulmuşum amk diyip gidip yatacaksınız.

hee bir de elleriniz falan omo ile yıkanmış gibidir, bembeyaz. o beyaz ellere bolca saç düşer, sonra aynanın karşısına geçip vay amk alnıma bak otoban olmuş dersiniz.

eğer bu üç madde ve yahut benzerlerini yaşıyorsanız yarra yering diye bir içki var şaka şaka b12 vitamini bünyeniz için somali'de suya hasret çocuklar durumundadır.

gidin işte et süt falan yiyin, bir iki hap var onlardan için. baktınız bi cacık olduğu yok, bir doktor amcanın ılık kollarına atın kendinizi.

forzabesiktas com

optik başkan için yaptıkları intro ile boğazı düğüm düğüm yapmış sitedir.

görsel

rastali manyak

iki kelimesiyle sabahın köründe kahkaha atmamı sağlamış, * mutsuz oluruz * lafının pek karşılığı olamayacak yazar. olmadı tokatlaşıcaz zaten. *
ayrıca iki üç yıla kitabı çekince açılan oda hayalimi gerçekleştireceğinin vaadini de vermiştir, buraya da not düşeyim de unutulmasın sonra. *

behzat ç

öncelikle zamanında sikten bir polisiye zannedip izlemediğim için kendime küfrettiğimi belirterek olaya girmek istiyorum. sezon finalini bugün izleyip, ekşisözlükte de 6000 e yakın entry sini okudum. detayına kurban olduğum dizisi için söyleyecek çok farklı bir şeyim yok. mesela içerken, bu diziden hastası olduğum bir yer var orayı açıp açıp onu izleyerek içiyorum. pilli bebek ve afili filintaları öğrendim sayesinde, teşekkür ederim. sırtımı keselerken yetişemediğim o noktada aklıma geliyor istisnasız. lan ne saçmaladım amk, dumura uğrattı ya işte laa beni. bilgisayarın başında kilitlendim, jenerik aktı öyle mal mal tüm isimleri bile okudum. naptınız siz lan, bu boşluğu neyle dolduracam şimdi ben?

ayrıca ankara'da tek gittiğim bar olan teras'ın da dizide düğüm noktalardan biri olması ayrı hoşuma gitti.
hayalet adamsın. başım döndü ya la demene, söylediğin türküye kurban.
şule, jale, selma, berna ne farkeder her saç mı yakışır lan bi insana, ayrıca sen ne tatlı şeysin, gel bakayım şöyle bi yanıma.
amirim dibe vurdu, sonra dibe vurmanın da amına koydu.
Şimdi benim de yalanlara inanmaya ihtiyacım var, bütün çaresiz insanlar gibi, dağılan bir okul gibi.
dedin, dedin ve yalanların en büyüğüne inandın be amirim. oracıkta boğazına dayayıp sıktığında o silah ateşlenseydi, efsaneler efsanesi bir final olurdu bence.
sanırım gelecek sezonu bizi hayal kırıklığına uğratacaktır, bundan daha iyisine ulaşılabilir mi? sanmıyorum.
hee son olarak bundan sonra umarım bir kız mutsuz oluruz der lan, hemen özentilik yapıp yapıştıracağım mutsuz olalım, hep mutlu olacak diye bir kural yok ya bizde mutsuz olalım, olmaz mı? tabi biri de arkadan fon müziği olarak dışı sevda içi zindan değilim artıkı verirse tadından yinmez.

yarrak siken kelebek

16. sayfaya kadar okuduğum kadarıyla ayrılıyor, barışıyor, sevişiyor ve birbirlerine sık sık trip atıyorlar. farklı pek fazla bir şey yok ama adam öyle samimi, yalın ve gerektiğinde o kadar güzel benzetmelerle anlatıyor ki saatlerdir okuyorum, gülüyorum, üzülüyorum, merak ediyorum.

hee bir de fazlasıyla tebrik ediyorum.

edit: bitti amk, devamı için gözlerim yollarda. sayfa 36 yine aynı sevişgen sözler ama, arada ki betimlemeleri yeter ipnenin. ekşın reyiz e de ayrı tav oldum. şaka maka benim de söyleyeceklerim var dan sonra böyle garip duygulara bürünmemiştim lan bişey okurken. bi daha tebrik ediyorum seni amına çakim.